Son yazılar

23 Mart 2013 Cumartesi

Being human; Vampir, Kurtadam, Hayalet..


EV ARKADAŞLARINIZ BİR VAMPİR, KURTADAM VE HAYALET'TEN OLUŞSA..

Being Human aslında bir ingiliz dizisinden uyarlama...Orjinali de izlemiş biri olarak..Orjinalinden daha çok sevdim..Being Human USA'yi :D Orjinalde karakterler çok kısıtlıydı..ve nedense ingiliz dizilerine karşı antipatim var,Zaten orjinalinde vampirimiz 4.sezonda diziden çıktı..(Ben o gittikten sonra izlemedim) onu geçtim, 5. sezon onayını almış ve bu seferde ilk sezondaki tüm başroller yok..İlginç :D

Başlıkta da belirtiğim gibi..Doğaüstü kahramanlarımız var..Size anlattığımda bizim Temel,Fransız fıkraları gibi gelebilir ama ne yapabilirim, konu öyle :) Bir Vampir, bir Kurtadam ve bir hayalet normal bir hayat için aynı evi paylaşıyorlar..Ama her şey bu kadar basit değil..

Doğaüstü dostlarımız;

Vampir (Aidan )
Aidan, bir zamanlar kötülük abidesi bir vampir olsa da her şeyi geride bırakıp normal biri olmaya çalışmaktadır..bunun için hastanede hemşire olarak birlikte çalıştığı yakın arkadaşı Josh'a aynı eve taşınma teklifi bile yapar.Ve taşınırlar da ama her şey beklediği gibi kolay olmaz çünkü o bir vampir ve hala türüne bağlıdır..Bakalım diğer vampirler, Aidan'dan vazgeçecek mi? 

Aidan'ı seviyorum da bazen öyle bir bakıyor ki; yemin ederim acıların çocuğu modunda..Hele kana aç olduğu sahneler var; bakışlarına bir bakın; sanki yıllarca yoksul yaşamış.. neyse siz anladınız.. :P

 <==İşte o bakışlarından biri ;)

Kurtadam ( Josh )
Josh bir kurtadam tarafından saldıraya uğradıktan sonra kurtadam olmuş ama asla kendini harika olarak nitelendirmiyor..Ve gerçekte olduğu şeyden de nefret ediyor..Onunda ailesi ile sorunları var..Ve kurtadam kimliğinin aksine çok çekingen, naif bir yapısı var; kızlar tam bizlik :D Şirinde :D Ve ne olursa olsun, asla Aidan'dan vazgeçmiyor..sadık bir dost.

Ve Hayalet (Sally )
Sally benim favori karakterim;espriler, olaylar hep onda toplanıyor..Mecburi olsa da öldüğü eve gelen Doğaüstü arkadaşlarıyla aynı evi paylaşıyor..Ve bir kaç bölüm sonra onun intikam oyunu başlıyor. :) Ölümünün sorumlusuna dünyayı dar etmek için ev arkadaşlarından yardım alıyor :) 

Sally çok tatlı bir karakter, o da normal olmak istiyor ama  intikamı normallikten daha da ağır bastığı için onun gelgitleri hoşunuza gidebilir..Aidan'da bir Edward, bir Damon, bir Stefan, Bir Eric beklemeyin..O hem iyi bir vampir hem de kana tutkun biri..Kuralı sürekli bozmasına rağmen çabuk toparlıyor.Josh'ın ise kurtadamlığı kabullenemeyişini izleyeceksiniz.İzlediğiniz diğer doğa üstü yapımlardan farklı olarak onların tek amacı; insan gibi hissedebilmek, o şekilde yaşayabilmeye adapte olabilmek..Ama ne kadar başarabilirler, bunu izleyip görebilirsiniz..
                                          Böyle tatlı tatlı gülümseyince ölüyorsunuz arada..
                                        Sally ilk bölümlerde Josh'ı biraz hazırlıksız yakalıyordu :D

VE
her bölüm olmasa da Supernatural ailesinin Lucifer'i, Lost'un Jacop'ı ve Being Human'ın James Bishop'ı
James Bishop rolüyle harika bir iş çıkartan Mark Pellegrino; Aidan'ı vampire dönüştüren kişiyi canlandırıyor..Çok pis bir karakteri var ama size temin ederim ona da aşık olacaksınız..Çünkü söylediği şeyler mantıklı.. :D

Beklentileriniz;
Asla bir The vampire diaries havasında bir dizi beklemeyin, bazı bölümlerdeki o karanlık havası Angel, Buffy tarzını anımsatabilir..Bazen de yetişkinler için bile fazla olan (Kan erotizmi :D abartmayalım fazla değil ) sahneler mevcut olduğunda size yer yer True blood'ı hatırlatabilir.Her zaman söylerim bu internette izlenen dizilere yaş kısıtlaması getirilsin, Nasıl ki SuperNatural'ı 13 yaş üstü olanlar izlesin diyorsam, bu dizi için de 16+ sınırını veriyorum..Tabi ben ne söylesem de kar etmez..Yazıcığımı okuyupta izlemeye karar verenlere şimdiden İyi seyirler ^_^

İzleme noktanız belli ama Şuan 4.sezonuyla devam eden dizimizin 1.sezonundan itibaren izlemek isteyenlerin tıklaması gereken yer: Dizimag BEING HUMAN 1.SEZON ;) Dizimag kapatıldığı için yeni izleme noktamız:


Bir daha ki yazıcıklarda görüşmek üzere.. ;)
                                         
                           





22 Mart 2013 Cuma

Favori film Soundtrackleri Part 2: Ortaya Karışık


Favorilere Devam...

                                       

                               Sucker Punch (OST) - Army of Me




Bu film soundtrackleri ile uğraşmayı benim kadar seven başka bir insan var mı acaba? Eğlenceli şeyleri seviyorum ben yahu :D Neyse uzatmadan; bazen hani bir filmi izlerseniz..affedersiniz ama film bir b*ka benzemez..ama yine de bırakamazsanız.. işte öyle bir filmde sırf müzikleri için ordasındır..İşte benim için Sucker Punch adlı film öyledir..Konu işleniş tarzı hoşuma gitmez(Zaten yönetmeninin de diğer yönettiği filmler de bence çok hoş değil) ama sırf müzikleri için 2 kere izlediğimi bilirim :)

                                

Belki de en iyisi buydu..seçemiyorum, ben cidden müzikleri çok beğenmiştim..ama daha fazlası için Tık Tık :)

                  Sucker Punch- I Want It All / We Will Rock You Mash-Up - Queen (feat. Armageddon)


Ninja Assassın

İlk çıktığı zamanlarda izlediğim bir filmi sonradan tekrar izleme gibi alışkanlığım var.. Hele de bir izlemeyen bulursam yanıma, değmeyin keyfime...Ninja Assasin bu filmlerden bir tanesi..Yönetmeni Matrix yönetmenlerinden olduğu için heyecanla başladığım filmdir..Matrix kadar iyi değildir fakat..O kanlı sahneler bana 3D gibi gelmiştir..Bu yüzden bu filme hayranım..Harika bir görsellik söz konusu..Kahramanın; Ninjaların kullandığı sai ve nunchaku birleşimi  bir alet kullanması daha da ilgi çekici..İlk defa öyle bir ninja aleti gördüm..(Edit :araştırdım Kullandığı aletin adı; kusarigama imiş bakınız.. )

İşte filmdeki kusarigama kullanımı..

Filmin başrolünü ilk izlediğimde tanımadan izledim.. sonra öğrendim ki..Güney koreli muhteşem kaslı şeker yaratık..Bi-Rain miş..Ama ondan öte dövüştüğü bir sahnede çalan bir ost vardı ki.. hayran kaldım :) 

Ryuzo - The mc Remix /Ninja Assassin OST/






Ve benim deliler gibi yolunu gözlediğim filmim; Resident evil..Tüm seriyi izledim 6.filmin  tarihi 12 eylül 2014 olarak verildi...Kuzenlerimin dayatmasıyla oynadığım; evrendeki tek oyundur..Hoşuma gitmişti.hani..(Ben PC oyunları hiç oynamam.. ) Gerçi oyunda Alice yok..Ve oyundaki Leon Kennedy'i Filmde;  bence Jensen Ackles canlandırmalıydı..Ah, Cw kanalı var ya.. Neyse dağılmadan..Resident evil: Afterlife'da bir çatı sahnesi var.. o sahnede çalan şarkı muhteşemdir..ayrıca o sahne de harikadır..

Resident Evil: Afterlife - "Rooftop" song - Tomandandy

     





Size ortaya karışık demiştim di mi? Ve Bütün öğrencilerin ve özellikle ailelerin izlemesi gereken şahane film; 3 idiots..Aamir Khan ve yine sistemi eleştiren bir filmi..Ben bu filmi bir arkadaşımın zorlamalarıyla izledim..Sonra da başka Aamir Kahn'ın diğer filmlerini..Mutlaka sizlerde izleyin.. filmleri için tıkla.

                                      Ve o bayıldığım,çok güldüğüm şarkı..zubi dubi :D

                                          

Bazen sıkıldığımda ne varsa eskilerde var deyip; izlersin ya..işte o film Hababam sınıfı..Unutulmaz onlar..Size özellikle orjinal halini araştırdım ama pekte başarılı olduğum söylenemez.. 

Hababm Sınıfı müziği..


 İnsan dinleyince; İnek Şaban'ı Güdük Necmi'yi, patlayan laboratuvarı, Body Ekrem'i ve daha nicesini özlüyor..

Ve başka özel bir film daha..August Rush..



Annesini ve babasını arayan özel bir çocuk..Müzik dehası..hem de Robin Williams'lı :) August Rush'ın kendi bestelediği rapsodi..

Sonuna kadar dinleyin derim..;)




Bir James Cameron mucizesi hatta onu bir numara yapan film Terminator..İlginç ki Senaryoyu birçok kişiye götürmüş, hep reddedilmiş..sonunda birinin mantığı ağır basmış ki..O güzel film çekildi..
                                                             
O meşhur tema müziği yok mu? Nerede duyarsam duyayım.. Bir yerlerden T-X ler, T-1000'ler çıkacak diye endişeleniyorum.. :D 





Herkes 2'yi beğeniyor ama benim tercihim 3'tür..Nedeni yok.. :) Paşa gönlüm öyle istiyor :) en son 4'ü izledim..5 felan çekilmiş..İzlemedim onu açıkçası.. ve yine nedeni yok :D 

Ve en sevdiğim yarı animasyon film; Alvin ve Sincaplar..
3'ü de tatlı ama Theodor..o göbüşünü gıdıklayasım var :D

Çok tatlı, hele yemek yerken..                                   
Çokta korkak..Allah'ım bunlar neden gerçek değil ya.. :D

Neyse OST'lerine gelirsek; Sincaplar söylüyor.. ve Dublaj tabi ki; Ve Bu filme yapılan dublaj; orjinaline en yakın olarak seçilmiş..

Noel vakti gelince;Oyuncak ve eğlence, uslu durduk bu sene (yalan :D ) haydi noel gelsene :D




Yazmaya da korkuyorum..uzun olursa okumazsınız endişesi de var; Olsun bir film daha :)  Haydi :D

Her alana girdik, çıktık; bir animemiz eksik..Anime denince 1 numaram da Death Note var..2 numarayı başka yazılarda açıklarım :P 

İnsanı öyle bir eline geçiriyor ki; kimden taraf olduğunuzu hatta iyi mi kötü olduğunu hesaba katmadan sadece  onların haklı olduklarını düşünüyorsunuz..Daha da kötüsü senin elinde birinin ölümünü yazacağın defterin olsaydı; Sen kimi yazardın? diye düşünüyorsun..Ya da Yazabilir miydin? Böyle psikopat bir anime işte..

 Kira favori karakterim..

Intro müziği harika ötesidir; küçük bir not..Japonlar animede ünlüler belki..ama en iyi Rock müziği bence onlar yapıyorlar..dinleyin.. sözleri anlamasanız bile harika..

Bu açılış müziği harikadır..Nitemare diye Japon bir grup söylüyor..Görseniz bayağı karanlık tipler :D Şaka yapıyorum tabisi :D Gelmiş geçmiş en iyi açılışlardan biri...








Bir de gariptir ürktüğüm bir sahne var.. onu da paylaşmak istiyorum..Güç insanoğlunu nasıl da delirtiyor..Ben neden delirdim ki acaba? Öyle büyük güç felan yok bende :D




Evet, Cidden ürkütücü bir gülüşü var ama tatlı yanlarıda var yani :) İzlediğim gece bildiğin ürktüm yahu...Tabi elimde öyle bir kitap olacak; sağlam kalacağım; hayal.

Ve Zeki, akıl dışı yunları seven dedektif L'nin tema müziği; Benim alarmımdı bir aralar, fakat annem müzikten biraz hoşlanmadı, onu rahatsız ettiğini ve ürkütücü olduğunu söylediği için değiştirmiştim..





Aslında harika bir müziktir..L'nin sahnelerinde..muhteşem bir hava katıyor..




Unutmadan bu animenin filmleri de çekildi. Animeden hoşlanmayanlar için filmler birebirdir. Fakat ben filmlerini beğenmemiştim.Çünkü anime de olan olaylardan farklı olaylar vardı..Anime daha bir hoştu..bence tabi.. ;)

Ve geldik yazımızın sonuna Part 1'i merak edeneler için.. Bir tık tık komşu part bir burada huu :D Ben bu hızla bir part daha yazar mıyım? Ehehhe !Allah Kerim, yazarız elbet bir gün :D

Hoşçakalın..Fazla akılllık iyi değil, azcık deli olmakta yarar var..Kuzenimin dediği gibi ; işi bilcen, işe gitmicen! :) Artık alakayı sen kur :D

                                                                   

20 Mart 2013 Çarşamba

Flower Boy Next Door; Yakışıklı Komşular...

ŞEHİRLİ RAPUNZEL :)

Flower Boy Next Door; kore fanları tarafından 'Şehirli Rapunzel' olarak biliniyor..Aşırı pozitif, şirin bir diziydi..Fakat Senaryo açısından çok fazla açıklıklar vardı; öyle çok büyük bir konusu yoktu, bilindik hepimizin çevremizde görebileceği bir konuya sahipti..desem de röntgenci kız olayı pekte bilindik bir şey değil ..

Konusuna gelirsek; Hikaye "Her gün onu gözetliyorum" adlı ünlü webtoon'dan alıntıdır. Go Dok Mi (Park Shin Hye) kendini dünyadan soyutlamış ve kendini evine(kalesine) hapsetmiştir. Her gün Yakışıklı komşusu Han tae Joon'u gözetler. Bir Gün Tae Joon'un evine gelen Enrique Geum'un onu fark etmesi ve kapısına dayanmasıyla her şey değişecektir. Go Dok Mi, Enrique'nin sayesinde kabuğundan çıkıp gerçek dünyaya adım atar.Dizi "Oh! Boy" serisinin 3.südür. (Diğer 2'si Flower Boy Ramyun Shop, Shut Up Flower Boy Band; ve ben her ikisini de izlemiş biri olarak Oh !Boy serisinin en kötü demeyelim de orta halli dizisidir.)

İzleme nedenim Park shin Hye ve Yoon Shi yoon'dur..Çünkü daha önceden dizilerini izlemiştim ve aşırı olmasa bir sempatim var onlara karşı.. ;)
Park shin hye (Go dok mi)

Dizinin konusundan anlaşılacağı üzere kendini dış dünyadan soyutlayan bir kız var; her şeyden korkan,hatta insanların ona yanlışlıkla çarpmasından bile bir dışlanmışlık hissediyor..Go Dok mi'yi başarılı şekilde canlandıran Park Shin Hye iyi iş çıkarmış fakat nedenini bilemiyorum ama onun bir Shin min ah, Kim tae Hee kadar başarılı olmadığını düşünüyorum.. şimdi bana kızanlar vardır elbet; hatta daha çok genç diyenlerde vardır..ama You're beautiful'un ötesine geçemedi..Bir an izlerken özellikle üzüldüğü sahnelerde sanki Heartstrings'teymişim gibi hissettim..mesela bir sahnesi var..Saf saf bakması, ve gözlerini börtletmesi lazım..O sahnede sanki go minam bakışını gördüm..Yani bir tık üzerine koyamamış.. fakat bunun yanında o kadar sempatik ki tüm bunları kapatmayı da beceriyor..Seviyorum bu şekeri de :)

            Burada çok sempatik                                                   işte bahsettiğim sahne..

Tabi böyle bir karaktere bir de şirin mi şirin,dışa dönük, kolay arkadaş olabilen, sevimli birisi gerekiyordu..Tabi ki; Yoon shi yoon, Enrique rolü ile kızların aigo aigo diye sevdiği biri haline gelmiştir..(Bende yaptım da ondan diyorum :D Öyle tatlı ki ! :)
                                                     Yoon Shi yoon (Enrique)
 Bu dizinin bence en çok fark edilen yetenekli oyuncusu; şirin olmayı, pozitif olmayı harika bir şekilde canlandırdı..Kitap kurdu Shi yoon :) evinde kütüphanesi varmış..harika ideal erkek tipim ;)

Öyle tatlı ki; şu dudaklara bak; Allah'ım 

Pandalı kukuletasına bayılmıştım 

Diziyle ilgili özlediğim şeylerden bir tanesi; Onun Ajumma deyişi 


Bu dizinin en güzel tarafını söylüyorum; Çok fazla yakışıklı var...İlk bölümde kafamı hangi yöne çevirsem, yakışıklı görüyorum...Acaba dedim; Yanlış bir dizide miyim?

Zaten bu diziyle bir çok kişi tanıdım..Onlardan birisi Kim ji Hoon..Bir adam bu kadar karizma olur mu yahu..Onun rolü malesef 2.adam olarak Oh Jin Rak. Bu kore dizilerinde neden 2.adamlar  çok yakışıklı oluyorlar..Üzülüyorum sonra onlara..Ekrana yapışıp 'Gel ben seni teselli ederim' demekten gına geldi..:D 

Boş avuntumuz olmasa daha çok kızardım da işte(Avuntu 1: Neyse o da bize kaldı :D  Hahahayt :D ) 

                                                        Kim Jihoon(Oh Jin rak ) 

Oh Jin Rak'ın sevme stili çok sessiz..Hep karşı taraf üzülür, incinir diye yaklaşamıyor.. Bir felsefesi var; "Seni uzaktan sevmek; aşkların en güzeli " ama Jin Rak bir şeyi de unutuveriyor..Gözden Irak olan Gönülden de ırak olurmuş.. Ne felsefe yaptım ama Lisedeyken derslerinden kaçtığım Felsefe hocam görse oturup ağlar :D Yani demem o ki..Birini seviyorken eğer ona bunu söylemekte gecikirsen; O kalbe başkası yerleşebilir.. İnanın bunu aşık ya da daha önceden sevmiş biri olarak söylemiyorum tamamen evrenin yasası..Aynı kişiyi sevseler de arkadaş oldular..
 ahh yerim :claps:

Acayip tatlılardı tanıtım fotoğraflarında..

Tüm yakışıklılar toplanmış, toplanmış..Vallahi bunlara adama şarkı bile yazdırttırırlar.. :D

Dizi yılbaşında ekrana geldiği için; ekran cazibesini artırmak için kanal onları yılbaşı ağacına çevirdi; tuttu mu? Tabisi evet :)
Üçü çok tatlılar; kızamıyorsun bile onlara..


Ve dizimizin Japon oyuncusunu çok beğendim; Japonya'nın Lee min ho'su deniyormuş ona..

Watanabe'yi canlandıran Mizuta Kouki güzel gülüşlü yaratık 
Bir de sevmediğim tavus kuşu gibi olan bir kızımız var..Go dok mi'yi sevmeyen biri Cha do hwi , Hep tüylü tüylü şeyler giydiğinden her gıcıklığında o tüylerini yolasım geldi :D


Diğer yakuşuklu ise..

Dong hoon :)

Ondan bahsedebilmem için Benim favori manyak karakterimden de bahsetmem lazım;) Editör Bizim oh JinRak'ın patroniçesi..yani Dong Hoon'un da.. :D 


İşte Favorim Editör;


 
  Gözlerini açmıyor mu sinirlenince acayip tatlı oluyor..                      Parti İnsanı 


Gerektiğinde Şirine bile oluyor..Çok yetenekli ileride başrolde göreceğiz onu..eminim..

Hele Dong Hoon ile sahnelerine ölün bitin...

 
Favori çiftim 

Diziye Dönersek; Dizinin diğer bir çekici yanı Dizideki karakterlerin Çizgi karakterlerinin çizilmiş olması..Zaten Dizimiz internetteki bir çizgi diziden uyarlanmıştır..

                                                                  Go dok mi & Enrique

Yazıcığımızın sonuna gelmişken Size Tatlı Enrique'den bir OST dinlettirmezsek.. ayıp olur. :)

[Flower Boy Next Door Ost] Yoon Shi Yoon - "I Want To Date You" .





Okuduğunuz için çok teşekkürler :)


10 Mart 2013 Pazar

Neşelen Diyorlar...


Kolaysa gel sen neşelen..

Bazen kendime çok kızıyorum, çok fazla şeye kızdığım için.. Şu internet denilen ortama girdiğimden beri alışamadığım bir çok olaylar silsilesi var. Örnek vermek gerekirse benim proflimde benden yaşça küçük bir çok insan var.Ve şöyle bir durum gelişti...Bana; "resmimi beğenir misin?" diye mesaj geldi..Şimdi o kişinin kalbini kırmadan gel de o işin içinden çık.. Resmi beğenirsem (gerçekten beğenmediğim bir şeyi beğenemem) kişiliğime aykırı bir durum, beğenmezsem o üzülecek..Son anda aklıma bir fikir geldi, onu uyguladım. Şimdi bana soran sorana kimdi o? Canım benim söyleyecek olsam baştan söylerdim..Böyle anlarda Dean gibi oluyorum;


Başıma gelenler sadece bununla sınırlı değil, Ben face denilen ortamda konusuz mesajlaşmayı sevmeyen bir insanım,belli bir konumuzun olması lazım. Zaten Face'i kullanmamın nedeni sayfalarımdır. Bütün işlerimi halledip, paylaşım yapıp, gitme gibi bir derdim vardır.. sırf bu yüzden sohbetim kapalı..(Gerçi ilk zamanlarda sohbetimde sorun vardı, online olamıyordum.) Ben paylaşım yaparken biri mesaj atıyor, ben cevap bekliyorum ruh hali aynen böyle..

Kafamı vurduğum kısmını abartıyor olabilirim :D



Hadi bunları aştım dediğim anda ben çeviri yayınlıyorum..Biri almış, kendi sayfasında yayınlamış ve bir de utanmadan linkle al yazmış.. Yahu sana annen küççükken söylemedi mi evladım başkalrından izinsiz alınan her şey çalıntıdır..!! o an o kişiyi elime geçirsem..Bir de etiket yok bişi yok, sadece alıntı yazıyor..Ey İnsan alıntı da nereden alıntı..Gökten zembille mi indi bu???

Cidden çok sinirleniyorum..

Her şey tamam, bir de diyorum ki..o sayfaya iğneleyici biçimde bir laf sokayım..o lafı söylemezsem, benim odamda yırtılmadık, parçalanmadık eşya kalmaz...Benim yorum aynen şu; 

Derya..:  resimde çok güzelmiş.. sözü de izledikten sonra yazmak birebir çok zor bilirim.. Allah kolaylık versin.. çok zor iş..

Burada ki derdim, benden izinsiz aldığı resmi, ki resmin düzenlemesi her şeyi bana it..yoksa asla üzerine link koymam.Kırpıpı yayınladığı resmin başkasında aldığını anlatmaya çalışıyorum..Ama karşımdaki arkadaş bana sadece teşekkür etti..benim sinirler yine harap tabi..

Bir de çeviriyi alıyor..bazen değiştirme gereği duymadan yayınlıyor.. bazende kendini dünyanın en zeki insanı sayıyor, Çeviride değişiklikler yapıyor ve yayınlıyor.. ve yine o utanmaz bunun için linkle al diyor.Belki bu dediğim çok bilindik ya da bunu okuyanlar için aman çok eski kafalıymış bu canım diyebilirsiniz.. ama düşünün bir böyle küçük hırsızlıklar büyüyüp büyüyüp daha büyüklerine yol açar..Hadi be oradan dediğiniz duyuyorum..inanın yol açar..

Bir de benim kimseden izinsiz bir şey almayacağımı bilenler var; Ben bir forumdan almıştım, yabancı bir arkadaş yapmış resmi..Bir sayfanın yöneticisi (Bu arada kim, Kimin, nerede yönetici olduğunu hep biliyor ve görüyorum,) bunu biizm sayfadan almışşsınız.. lütfen bizi etiketler misiniz..? Akıllı olduğunu sanıyor.. ama ben sayfadan almadım..orası bir gerçek...neyse dedim ki..sen bana sayfanın linkini at..Yemin ediyorum.. bütün paylşımlarını kontrol ettim, ben deki nasıl bir hırssa, o resim var paylaşımlarda ama bir üye göndermiş, üyeninde nereden aldığı belli değil..Dedim ki.. benimle kafa mı buluyorsun.. Size de bunu bir üye göndermiş..Karşı taraftan ses yok, ayrıca yorumu da kaldırmış..Etik kurallarına uyuyorum diye Dünyanın en saftiriği değilim ya..Böyleleri de var..

Kızdığım çok şey var... daha.. bir de ben oyun oynamadığım halde bana oyun göndermeye devam edenler..

Ben artık bıkkın bir şekilde; "Canlarım, canımcıklarım, kardeşlerim, hatta genç saydığım güzel insanlar..evrendeki eşi benzeri bulunmayan süper ötesi insanlar...BANA OYUN İSTEĞİ YOLLAMAYIN ARTIK!!!" böyle rica eetiğim günlerim vardı..

Ve sayfalarına kurucu admin, ana admin yazanlar; yahu bana kızmayında dünyadaki en itici şeylerden bir tanesi..


"Sayfalarına kurucu yazanları anlamıyorum...anladık sayfa senin...

Tamam sakin ol...kendi aranızda bilmiyor musunuz mu kurucu kim? madem diğerlerini istemiyordun ya da güvenmiyordun niye yönetici olarak aldın...Zaten kimse sayfanı sahiplenmiyor merak etme, kurucu:D " diye  de biri sormuyor...

Daha da var da bu kadar yeter, yine canım sıkıldıkça kızdıklarımı yazarım :D Sevgiyle kalın, çokta sevgi böceği olmayın.. her şeyin fazlası zarar :D Alternatif Tıppa çok güvenmeyin! :D Neşelenmek için;

Benim favori videom; vallahi pis pis insanı sırıttırıyor :D Yirim onları <3



Derya..

6 Mart 2013 Çarşamba

Missing You;Üzgün Olduğum İçin Ağlamıyorum, Rüzgar Estiği İçin Böyle..

                                                      I MISS YOU

                                                           
Ben çok dram izleyen biri değilim ama ilk defa -tam dram olmasa da melodram türü..- bir diziye bu kadar çok bağlandım. Dizi bittiğinde şaşkınlıkla 'bitti mi? Daha yeni bölüm yok mu? ' sorularını kendi kendime sormaya başladım.

Genel olarak kurgu, hikaye hatta karakterlerin işlenişi bile harikaydı..I miss you bize özlediğimiz ya da özlemini çektiğimiz sözleri de beraberinde getirdi. İntikam,Aşk, Gerilim, macera, komedi ne ararsan var.

Promo Fotoğrafları da çok can yakan cinstendi..Yoochun'cuğumun saçları kısa ne kadar hoş..


Dediğim gibi dramadan ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş..başladığında izlemem dram mram dedim..sonra tür kısmına baktım; melodram. Ben de saf saf melodram'ın sonu hep iyi biter düşüncesi vardır. Ama kalbim fazla safmış. :D Ve Bu güzel diziyi(hangi dizi kötü ki) koreli kardeşlerde sevmişler ki, MBC hemen 20 bölümlük diziye 1 bölüm daha uzatılması kararı vermişti.İyi ki vermiş.Yerinde bir karardı.

Konusundan bahsedecek olursak; 15 yaşındayken kötü bir olay sonucu ayrılmak zorunda kalan İki çocuğun uzun yıllar sonra tekrar karşılaştıklarında, Lee seo Yeon(Yoon Eun hye) kendini bir başkası gibi tanıtır.Han jung woo(Park yoochun) İlk aşkı Seo yeon'u unutamamaktadır. Artık herkes farklı bir yön çizmiş,olanları unutmaya çalışıyordur fakat biri hariç;Kang hyung Joon (Yoo seung hoo).

Daha da detaya girmeden karakterleri tanıtalım:

Lee Seo Yeon


Lee Seo Yeon: Karaktere can veren Yoon Eun hye'ı ben ilk prenses olarak izledim..Hala da gözümde prensestir.Harika zevki var, saçları, giyinişi, duruşu aşığım ona kısaca. Seo yeon babası katil olmakla suçlanınca zaten harap olan hayatı daha da kötüleşmiştir..Babasının ona ettiği eziyetlere rağmen,hayata karşı savaşı hep devam etmiştir; katilin kızı olarak çağırılsa bile.Tek istediği bir arkadaştı, onunla babasına rağmen eğlenebilecek bir arkadaş.Bir gün okullarına yeni gelen bir çocukla arkadaş olurlar;Han jung Woo..

Yoon Hye bu dizi de çok göz yaşı döktü, kıyamam. Öyle içten ağlıyor ki..Muhteşem oyuncu bu kız..

 
                                                  Bu sahnede yaşadıklarını hatırlıyor :(

 Nasıl da tatlılar <3
          Gel diyor ama bir yandan hala kararsızlıklar ve korku içerisinde.. :(




Han Jung Woo (Çılgın Tavşi :D )

Hang Jung Woo: Karaktere can veren şeker yaratığım, bal küpüm Yoochun'um  can veriyor..Kalbim o kadar geniş ki..bal küpleri, şirinler, yakışıklılar, neyse girmeyelim o mevzuya :D

Arada yazarken konudan kopuyormuşum gibi geliyorsa da bunun nedeni bu yazıyı bir aydan beri yazmamdır.(Yuh dediğiniziği duyuyorum, ama dersler, kişisel işler, facebook taki sayfalarım derken uzadı.) Konumuza dönersek;

Yoochun  yıllar geçtikçe kendini kanıtlamaya devam ediyor.Rol aldığı tüm diziler bence çok harika ki ilk oyunculuk deneyimi olan Banjun Drama: Dating on Earth'de Dramanın vasatlığına rağmen gözümde oyunculuğu ile parlamıştır..Onu çok sevmemle alakalı bir durum değildir.

                  Kuzucuğumun, belki mimiği yok ama baksana kıyamam, yaralanmış ya :(


İzleyin, o dizide TVXQ üyeleri de rol almıştır ki..hemen hemen onları tanımasanız bile bu kişiler şarkıcı idol dersiniz anında! Jaejongta oynamıştır o dramada ki onun oyunculuğun da mimik eksikliği vardır. Sanırım kameralardan biraz tedirgin oluyor. Yoochun'un ise karşı konulmaz bir kendine güveni var..Sanırım bu Amerika'da yetişen tüm koreliler için geçerli. :) Yoochun'un son rol aldığı I miss you onun kendini bir tık daha ileri gitmesine neden olmuştur..

Han jung woo karakteri her şeyi unutmuş gibi görünse de ilk aşkını unutmamıştır..

Hatta bu onu birazcık çılgın bir tavşana çevirmiştir :D Yirim <3

Ve kötü hatıralarını unutmak için şıvahhh diye eliyle siler anılarını..<3

Ve annesi saydığı kadından arada dayakta yer kuzum ama bu hoşuna gider, önemsendiğini düşünür böyle anlarda..
 :D :D bu sahnelerde yerlerdeydim :D

Lee seo Yeon'a bakışları o kadar tatlı ki,, oy kıskansam da ölümüne tatlılar işte..<3 
                                                                                             MBC ödül töreninden <3 tatlılık <3

Ve...

                                                    Kang hyung jun(Psikopatım, Harry'im)

Ve psikopatım Harry yani Kang hyung jun; onu canlandıran yakışıklı yeni yetme oyuncu Yoo seung Ho :) Yavrucum çok akıllı bir karar vererek I miss you biter bitmez..Askerlik için başvurmuş. Ben yazıcığımı yazarkene çoktan gitmiş olabilir..Bizde askere gidenlere denildiği gibi; "Hayırlı Tezkereler, bebek yüz " :D Ona yeni yetme dediğime bakmayın..Lakabı küçük so ji sub, nedeni de hem sima benzerliği hem de bu bebek yüz de dehşet oyuncu..Oyunculuğa 7 yaşında başlayınca tabi..Ben onun fangirllerden değilim.. malum benden 4 yaş küçük..ben de yaş takıntısı var :D Eğer bir yaş bilem küçükse sevgi böcüğü olamam o oyuncuya karşı :D sanki sevgilim olcek.. ben de höh :D yani.. 

Bir de geçende So ji sub'un klibinde Park shin Hye ile karşılıklı rol kestiler.. kızlar üzgünüm emme bizim bebek yüz, Shin hye'ı öptü.. (Ben ilk gördüğümde: Aman bu kızın da öpmediği yakışıklı koreli kalmadı be..sıra Hyun Bin'e gelecek diye korktum valla :D )

Klipten kareler :Dve klip için Tık tık :)

Onun hikayesi biraz farklı o da geçmişiyle birlikte çok şey kaybedenlerden..Ama Kendinden yaşça büyükte olsa Lee seo Yeon'a karşı büyük ve biraz hastalıklı bir aşkı var..hastalıklı mastalıklı bizde o da yok :D
Bazen öyle bir bakıyor ki..insan ürperiyor bakışından..iyi oyuncu vesselam :D
                                        

Gel Gelelim küçük oyunculara..

Çok yetenekli bu çocuklar :)

Yoon Eun Hye'ın çocukluğunu canlandıran Kim so hyun önceki dramaların getirdiği bir şöhreti var..zaten dokunsan ağlayacakmış gibi bakan bir yüzü var. :D en ünlü dizileri; Rooftop Prince, The moon embracing the Sun ve Ma boy dur.Geleceği parlak olanlardan..

Park yoochun'un çocukluğunu canlandıran oyuncu Yeo Jin goo, Büyünce çok kalp kıracak,bu iki oyuncu. Jin'i de The moon embracing the sun ve Iljimae'den hatırlarsınız..Onun da geleceği parlak; dizi listesini bir görseniz.. 

         Dizi de çok tatlıydılar..
                                       
 Bu koreli erkekler küçük müçük farketmiyor bir odunsuluk her zaman var :D söyle işte güzelsin diye, ne var?
Ve söylemeden geçmeyelim..Dizi ve oyuncularımız bol bol ödül aldılar :)

Diğer karakterlerden hoşuma gidenler;

Han jung woo'nun en yakın arkadaşı yani karısı :D


Ve bu güzel dizinin müzikleri de bir harika, ben hala dinliyorum..

Wax (왁스) - 떨어진다 눈물이 (Tears Are Falling) [I Miss You OST] (Tüm duyguları hissedeceğinize eminim, duygusal olarak )


                                            

Ve en tatlı en cici anlarda çalan bir müzik vardı..onu indiricem diye başıma gelmeyen kalmadı ve indirdim de..

[MV] Reminds Me Of You - Shorry J feat Byul (I Miss You OST Part 3) Bu da dinleme listemde

Ve video biraz spoiler içerir benden söylemesi sonra kızmayın bana :)


Ve sanırım yazımı tamamlıyorum..Beni hatalarımla kabul edin..Hatasız kul ollmaz..! :D Ve Bu diziyi izlemek için: şuraya bir tık Missing You ya da I miss you ya bir tıklamanız yeterli. :) öperim yanaktan yanaktan..