Son yazılar

28 Aralık 2013 Cumartesi

İzlenmesi Gereken 5 Süper Kore Dizisi:Part 1



İlk önce 15-20 yapmayı düşünmüştüm.Ama totalde kore dizisi izleyenlerin çoğunun dizi sayısı 15'i geçmediğinden, listeyi  10'a çektim. İlk partımız: 5 Kore dizisi :) 2.Part'ı da yakında ekleyeceğim.

O kadar dizi izledim yine de 1 numaram değişmez. Tahmin edeceğiniz üzere Secret Garden bir numaram da...! Bu diziyi bu kadar özel kılan bence senaryosu ve oyuncuları..Hyun Bin, Ha ji Won gerçekten çok iyi oyuncular.Senaryo cidden boş değildi..zengin oğlan fakir kız vardı ama o kadar sıradışıydı ki konunun klişeliğini kapattı. Bir de üzerine fantastik bir etiket yapışınca dizi tadından yenmez oldu.

secret garden

Konusu: Kim Joo Won(Hyun Bin), harika görünüşlü fakat kibirli bir adamdır. Gil Ra Im(Ha Jiwon), oyuncuların kıskandığı vücudu ve güzelliği olan bir dublör. Bir gün yolları komik ve garip bir şekilde birleşir ve tuhaf bir lokantaya (Anlayın işte :) ) girerler. Evdeki garip bir yaşlı kadın onlara içmeleri için şarap ikram eder. Ertesi gün ikili uyandıklarında, bedenlerinin yer değiştiğini anlar ve şamata başlar...

Dizinin Yazarı Kim Eun Suk Secret Garden ile büyük bir prestij kazanmıştır.Dizinin replikleri hala hafızamdadır..

 

Selpak yoksa bir kızın dudakları böyle temizlenir o.O =P~

Joo won karakterini başarıyla canlandıran; benim kalp ritmimi bir resimle bile oynatan, belediye çukuru gibi gamzelere ve güzel dudaklara sahip olan tam olarak insan olduğundan bile emin olamadığım nazik kişi; Hyun Bin'i çok severim. :x Hyun Bin, Secret Garden'ı çektikten sonra askere gitmiştir. Gerçi ben izlediğimde askerdeydi. Çok yakışıklı ama 8->


Özellikle çevirmenlerin akmerkez olayına çok gülmüşümdür :D :))

Kim Joo won karakterini bu kadar ünlü yapan o muhteşem replik; En iyisi bu mu? Emin misin?

Diğer bir karakter ise oska. Saf bir ünlüyü canlandıran Yoon Sang Hyun, oska karakteriyle bütünleşmişti..Secret Garden'den sonra başka dizilerde de izlememe rağmen o sırıtık gülüşü bana hep Oska'yı hatırlattı.Oska hem Joo Won'un kuzeni hem de Gil Ra Im'in hayranı olduğu şarkıcıdır.

Küçük bir anektod;  Oskayı canlandıran oyuncumuza Secret Garden ve Hyun Bin ile sorular soruyorlar; o ise Hyun Bin'i kıskandığını, çünkü diziden sonra birçok reklam filminde rol aldığını söylemiştir.


#'Oska'm üzülme sana da Oska Çorapları diye reklam çekeriz' diye gevşek bir yorum yaptığımı hatırlıyorum:)

Gelelim OST'lerine...Secret Garden denilince akla;  Baek Ji Young 'that woman' adlı şarkı gelir.Hatta ödül bile almıştır bu OST. Gerçi Dizide ödül almayan yok ki; Ha Ji Won, Hyun Bin, Yo In Na, Kim eun suk, dizinin kendisi yapımcılar ve yönetmen, herkes ödül aldı neredeyse..

Baek Ji Young ve That Woman..



Erkek versiyonunu ise Hyun Bin seslendirmiştir.Sesi çok karizmatik..Ahh ölüyorum galiba..Fangirl moduna geçtim yine..;))

                   Hyun Bin "That Man"




Bana söylese sabah akşam dinlerim:((


2.dizim ise MY GİRLFRİEND IS GUMİHO.. açılışımda hep fantastik diziler *party*Başrollerinde Shin Min Ah ve Lee Seung Gi gibi iki şeker insan oynarsa dizide böyle aşırı şeker, şirin bir şey olur çıkar işte.Allah'ım hala o yüzleri masumlukları aklıma gelince bilinmedik bir sırıtma oluşur yüzümde.


Konusuna gelince; Lee Seung Gi'nin karakteri Dae Woong bir kaza geçirir ve kazada hayatını kurtaran bir kızla tanışır, Kız, gerçekte bir gumihodur(Shin Min Ah), efsaneye göre insanların karaciğerlerini yiyen dokuz kuyruklu bir tilkidir. Kızın bir gumiho olduğunu öğrenince, onun karaciğerinin yemesine engel olabilmek için çılgınca şeyler yapar.


Hoi Hoi yapıyorlar; Neden mi? Dae Woong Gumiho'dan korkuyor ona arkadaş olalım diyor, bu da aralarındaki anlaşma =))

:x

Dizinin en ilginç yanı ise; Shin Min ah dizi boyunca beyaz bir elbiseyle dolaşarak oyunculuğunu üst seviyelerde coşturdu..Bir bayan olarak shin Min Ah hayranıyım..Güzelliğe bakın :x 

Pofuduğum; Lee Seung Gi :x

Kelimelerim tatlılıklarını anlatmaya yetmiyor ki ..


Özellikle Gumiho'nun et et diye dolanmasına bayılmıştım bende öyleyimdir de :lol:


Dizinin en büyük avantajı da yine OST leri..Lee Seung Gi yönünden çok şanslıydılar; şarkıcı yönünü kullandılar :) Ayrıca sesi öyle yumuşak ki eriyip bitiyorsunuz pamuk şekeri gibi. 

Ben bu tür şarkılara sihirli şarkı diyorum. Öyle bir havaları var ki, insan büyüleniyor.Fox Rain OST'si.

                                         



Bir de Lee Seung Gi OST'si var;


Diğer Lee seung Gi OST için: Tık Tık

Ve 3.dizimiz; I Miss You ya da Missing you' dur. Bu diziyi ayrı bir yazı olarak tanıtmıştım; okumak isteyenler..aşağıdaki linke tıklasın.

Missing You;Üzgün Olduğum İçin Ağlamıyorum, Rüzgar Estiği İçin Böyle..



4.dizimiz ise Nice Guy; Adı gibi hoş bir adam başrolde; Song Joong Ki..Yaşını asla göstermeyecek olanlardan.. bayan başrol ise bizim narin kızımız Moon Chae Won :)


Konusuna gelirsek; Bir adamın (Kang maru) sevdiği kadın(Jae hee) uğruna hayatından, ideallerinden vazgeçisini ama kadının ihanetine uğradıktan sonra başka bir acımasız, sevmeyi bilmeyen (Eun gi) bir kadını kullanarak, eski sevdiği kadından intikamını almasını işliyor.Buradaki acımasız, sevmeyi bilmeyen kadınımız; soğuk nevale olacak kişi; Moon chae won. Sevdiği kadın uğruna ideallerinden vazgeçen kişi ise; Song Joong ki .

Konu size bilindik gelse de öyle hoş bir dizi ki..başrol kötü kadına çok kızıyorsunuz.Karakterleri seviyor ve merak ediyorsunuz.Sürükleyici bir kurgusu var, diğer bölümü merak ediyorsunuz.


İşin ilginç tarafı; bu dizi Song joong ki'nin daha da parlamasına yardım etmiştir.Sungkyunkwan Scandal'da çok tatlıydı, playboy tavırlıydı ve buradaki oyunculuğu ise herkesin ağzına bal sürecek cinsten. Diğer dizi de aiigoo yaptığınız adam, burada yakışıklı bir meteor olup çıkmıştır.Masum bir yüzü olduğu için diziye %100 uyum sağlamıştır. 1985'li olduğuna inanamıyorum her seferinde.Şu aralar askerde, dönüşünü bekliyorum ^_^ Gerçek kişiliği de sevilesi, tapılasıdır..Bir kız öğrenci hayranı , filmini 16 kere izledik, demiş.
Onun Tepkisi neden bu kadar çok izledin ki? Sen öğrencisin,bu para senin için çok büyük, filmimi izlemeyi bırak! Hangi oyuncu filmimi izleme der, hayranına! Ahh <3



Diziye ait 2 Ost mükemmeldi..Biri JYJ Junsu'ya ait olan;


Bir diğer Ost ise bizim Song Joong Ki'nin kendi söylediği Ost'dir.


Ve bu diziyle ödüllere doymadılar :))


5.dizimiz ise Reply to 1997(Ya da  answer me 1997) ; 90'lı yılları komik bir şekilde bize anlatan bir dizi..genellikle benim gibi dizi afişini görüp ama bu lise dizisi diyebilirsiniz fakat hayatınınızın hatası olur.Çünkü sadece bir lise dizisi değildir.


Tipik fangirl, babası tarafından yırtılan posterlerine ağlıyor :D
Karakterler o kadar güzel anlatılmış ki; kendinizden bir parça buluyorsunuz onlarda; ellerinde sanal bebekle oynarken, "aa, benimde vardı bundan" diyebiliyorsunuz. Ya da Başrol karakterimiz Busan'lı shiwon gibi aşırı hayranlığınızla, gerçeklik arasındaki ince çizgiyi kaybettiğinizde, bende böyleyim ya da böyleydim diyebiliyorsunuz. Arkadaşlarınızla poster paylaştığınız, evinde bilgisayar olanları kıskandığınız günleri onlarla birlikte yad ediyorsunuz.arkadaşlığı, sevgiyi..vs daha aklıma gelmeyen binbir çeşit duyguyu yaşatıyor bu dizi..

Anne & Baba


Özellikle anne- babanın davranışını gördüğünüzde işte annem ve babam,bende bunları yaşadım diyebiliyorsunuz.
 
Kıyamam, kendine benzeyen bir köpek arayıp durdu :D
Dizinin en ilgi çekici yanı sadece geçmişte kalmıyor, günümüzde hikaye devam ediyor, merak ettiriyor. acaba Busan'lı,biraz cadı olan, şiveli konuşan kızımız, kimi sevgili seçecek diye 16 bölüm boyunca soluksuz izliyorsunuz ama arada koyun sesleri eşliğinde kahkahalara da bürünebiliyorsunuz.

Eunji & Seo ınguk :))

Eunji ve Seo'cuk dizi için 2 partlı bir Ost seslendirdiler;

Part 1: 




Part 2:



İzlediğim en komik dizilerden biridir. En az 3 aylık olan yazımı bitirmiş bulunuyorum. :) umarım sıkılmazsınız, Okuduğunuz içinde teşekkür ederim ^_^ 


Part 2 için: TIK TIK

7 Aralık 2013 Cumartesi

Hafta Sonu İçin Eski-Yeni Filmlerden Öneriler; Aksiyon; Fantastik; Aşk; Komedi..


*Aslında Evrenin Askerleri'nin son filmini izleyip, onun hakkında yazmayı düşünüyordum.Fakat o kadar kötü bir filmdi ki sanırım ilk 20 dakikadan sonra kapattım. Evrenin Askerleri'nin ilk filmi yani 1992 yapımı çok muhteşemdi, son filmi asla izlememenizi öneririm. Van Damme hayatının hatasını yaparak bu filmi de çekti..Beşinci filmi de çekerlerse artık ben izlemem..Birincinin verdiği heyecan ve zevki hiçbirinde bulamadım zaten.


Ben küçükken izlemiştim, tekrar izlemek istediğimde tüm sitelerde ses sorunuyla karşılaştım.Bir sitede düzgün bir dublaj bulmuştum.İlk 1992 yapımını izlemek isteyenler: Evrenin Askerleri 1992 tıklasın.

*Madem eskilere uzandık; 3 Ninjas demezsem çocukluk film şeridime ihanet etmiş olurum.Çünkü 3 küçük Ninja serisini küçükken bıkmadan usanmadan bir 100 kere felan izlemişimdir.



İşin komik tarafı isimlerini bile hatırlıyorum.Rocky, Colt, Tum Tum..Rocky büyük kardeş, genellikle hep sevgilisi olurdu,Colt ise benim favorimdi, öfkeli,atak,iş bitirici ortanca kardeş,Tum tum, abur cubur sever minik kardeş.Filmin artısı; bu kardeşlerin karate biliyor oluşları, dedeleri her filmde bilgece şeyler öğretirdi.Dedelerini de çok severdim,sanki benim dedemmiş gibi. Büyümekle hata mı yaptım? Ne güzel zamanlarım varmış benim.Özledim hai ya hai ya seslerini.. :D

Colt( Max Elliott Slade)
Aralarından, Colt'u canlandıran Max Elliott Slade'in oyunculuk geçmişi var..sanırım 1996'ya kadar filmlerde rol almış ve 1996 ünlü yapım Apollo 13'te de oyuncu olarak yer almış.

3 Küçük Ninja'nın ilk 3 filminden bir fragman.

 hai yaa :D

*Eski filmlerden biraz sıyrılırsak; Confession of Murder / I'm A Killer / Cinayetin İtirafı filmini izlemenizi öneririm.Film o kadar ters köşe oynadı ki; ne olacak, nasıl olacak diye meraktan filmi bırakamıyorsunuz.


Konusunu gelişigüzel anlatıyorum; katilimiz, zaman aşımı süresi dolduktan hemen sonra kitap çıkarıyor. Kitapta cinayetleri nasıl işlediğini anlatıyor. En çok satanlarda üst sıraya yerleşiyor. Dedektifimiz de adamı zaman aşımı süresine rağmen yakalamak istiyor. Ama sadece olaylar bunlardan ibaret değil, izledikçe anlayacaksınız. Burada yazdıklarım kedi-fare oyununa benziyor gözükse de, basit bir kedi -fare oyunu değil, öyle planlanmış,kafa karıştırıcı sahneler var ki; katile acıyorsunuz, hatta hayran oluyorsunuz..İzlemeniz tavsiye edilir. Zira katil bir idol görmek kimseye nasip olmadı bugüne dek..


              Gülümseyin;)

*En çok merak ettiğim filmlerden bir tanesi idi fakat beni hayal kırıklığına uğrattı. Merak etme nedenim ise; kitabını okudum, filmde okuduklarımı görsel olarak efektlerle görmek istedim..istediğimi çokta elde edemedim.Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri...


Bana göre film çok çekici değildi.İtiraf etmek gerekirse kitabı okurken, daha çok heyecanlandım.Efektleri çok iyi kullanamadıklarını düşünüyorum. Örneğin; Kemikler Şehrini gösteriyorlar, gram heyecanlanmadım, kitapta o kadar büyülü anlatıyor ki,bizse sanki New York sokaklarını görüyoruz.

Jace

Jace karakterini oynayan kardeşimiz de hafif Alex Pettyfer havası vardı..Sanki onu oynatamamışlar, yerine Jamie Campbell Bower'u sokmuşlar.

Güzel gözlü Simon :)

Lily Collins ise başrol kızımız; bu kızı çok seviyorum ama hayalimdeki karakter o değildi. Ayrıca küçük bir ayrıntı; Misfits dizisini izleyenler efsanevi Nathan karakterini bilirler;Robert Sheehan yani Nathan burada oynuyor(aramızda kalsın filmi de sırf onun için izledim ^_^ )

Türkçe Altyazılı Fragman için TIK TIK



*Ve henüz yeni sinemada izlemiş olduğum; Hükümet Kadın 2 ;



Benim bir prensibim vardı; asla asla sinema da Türk filmi izleme. Daha önceden ne zaman gitsem hep hayal kırıklığı yaşıyordum.Bu filme de arkadaş zoru ile girdim.Memnun muyum? Orta halli bir film.Ama yine de sinema da izlenecek bir film değil. Demet Akbağ başarılı bir oyuncu, beğeniyorum ama bu film o kadar basit ki onun oyunculuğuna, inanın ben izlerken bu kadın nerede coşacak diye diye bekledim.

Faruk karakterini oynayan Sermiyan Midyat yazmış senaryoyu..espriler herşey yerli yerinde ama eksik bir şey var.İlk filmden sonra aceleye getirmiş belli. Film de parlayan tek oyuncu bana göre; BKM oyuncusu Gülhan Tekin.

Gülhan Tekin & Demet Akbağ 


O karakterin saflığını,komedisini,çirkinliğini nasıl iç içe geçirmişse, Fehime karakteri harika ötesi olmuş. Hatta filmin kilit noktası haline gelmiş bir oyuncu.Son sahne de bile onu arıyorsunuz o derece.Çirkini oynamak çok yakışmış Gülhan ablaya.

Farklı bir dille de anlatsa da, eskiden Ankara'dan evrak, mektup geldi mi ne çok korkarlarmış; bana da büyüklerim anlatırdı. Filmde de öyle bir sahne var.Hoşunuza gider umarım.

Sözün özü bir vizontele değil, o filmi de bağrıma taş basıp izlemiştim ya neyse.Arkadaş ortamında izlenecek bir film.

Fragman için:

                            

Umarım yazımı beğenirsiniz; okuduğunuz için çok çok  teşekkürler ^^







1 Ekim 2013 Salı

Sherlock; Modern Çağın Danışman Dedektifi..


Steven Moffat imzalı Günümüzde yaşayan Sherlock'u tanıtttığım için biraz tedirginim. Zekice hazırlanmış bir diziyi kendimce size sunacağım. :)

Dizinin romanlardan tek farkı; zaman olarak günümüzde geçmesi..Öyle ki Sherlock'un akıllı cep telefonu var. Dr. Wattson'ın hatıra defteri değilde, bizim gibi blog kullanıyor olması gibi farklılıklar var..!


Konusuna Gelirsek; Polise danışman dedektif olarak cinayetleri çözmede yardım eden Sherlock adlı dedektifimizin, ev arkadaşı Dr.Watson ile başından geçen maceraları konu alıyor...

Bu dizi ilk başladığında çok iyi hatırlıyorum tartışmalar şu yöndeydi: Sherlock çok genç; Sherlock çok uzun vs..Herkesin unuttuğu şey ise romanla diziyi ayıran en önemli özellik zamandı, ayrıca Sherlock'un yaşından bahsedildiğini hiç hatırlamıyorum..sadece romandaki döneme ait kıyafet betimlemelerini ve görünüşünü veriyorlardı. Ve dizi sadece kurgudan ibaret olduğu için o eleştirileri saçma bulmuştum hala da bulurum.Hatta dizinin filminden daha iyi olduğunu düşünürüm.


Modern Sherlock'u canlandıran oyuncu Benedict Cumberbatch'i çok severim; özellikle  Boleyn Kızı'nı izleyen varsa William'ı hatırlamaları çok uzun sürmez.Oyunculuğu çok iyi hatta belki de mükemmel denilecek kıvamda.


Yani anlayacağınız yeni sherlock; 1976'lı,  kıvır kıvır saçlarıyla, deniz mavisi/ yeşili gözleriyle, boyuyla posuyla tam bir yakışıklı.Gözleri kimine göre yeşil kimine göre mavi. 😍




Dr.Watson'ı canlandıran oyuncumuz Martin Freeman'i birçok yerde izlemişim ama fakında mıydım? Tabi ki hayır. Shaun of the Dead,Helen West gibi yapımlarda rol almış, şuan ise ismi Hobbit filminde yer alıyor.1971'li oyuncuyu daha çok İngiltere yapımlarında gördük anlayacağınız.Yakında 1996 yapımı Fargo filminin remake'i olan mini dizisi Fargo'da rol alacakmış. Diziyi izleyebilme imkanınız 2014'te mümkün.

John Watson: "En iyi arkadaşım Sherlock öldü."


Diziye dönersek; ilk 2 sezonu Dünya'da izlenme rekorları kırınca 3.sezon onayı almıştı fakat bir türlü çekimlere başlanamamıştı. Bunun nedeni, Benedict'in Star Trek ve Martin'in Hobbit çekimleriydi. Fakat yanılmıyorsam 4.sezon için bile başrol oyuncularımızla anlaşma yapıldı. 3.sezon çekimleri ise Mart ayında başlamıştı..Kesin bir tarih verilmese de Sherlock'un 2013'ün son aylarında Aralık gibi ya da 2014'ün başlarında yayınlanacağı doğrulanmıştı.Tabii ki biz hayranlar bunu pek inandırıcı bulmadık.Ama BBC büyük bir atak yaparak bizlere 3.sezon resmi teaser'ını yayınladı..Bu da Sherlock'un yakında döneceğinin sinyallerini bize vermiş oldu.

İşte 3.Sezon Teaser'ı




Teaser'da benim en dikkatimi çeken şey; Dr watson'ın bıyıkları. En çok merak ettiğim ise Sherlock'un buna yorumu olacak. 

3.sezonun ilk 3 bölümünün adı açıklandı:

İlk bölümün adı; The Empty Hearse; İkinci bölüm ise, The Sign of Three ve son bölüm yani  üçüncü bölümün ismi ise His Last Vow olarak açıklandı.

3.Sezon Çekimlerinden Kamera arkasından birkaç resim..




Dizi ve oyunculardan bilinmeyenler

  1. Benedict Cumberbatch dizinin hazırlık sürecinde orijinal Conan Doyle hikayelerinin hepsini okumuş
  2. Dizide belki de en sevdiğimiz mekan olan 221B Baker Street  adresi aslında 187 North Gower Street, London NW1.
  3. Matt Smith'in Doctor Who seçmelerinden önce Doktor Watson rölü için seçmelere katıldığını biliyor muydunuz?
  4. Steven Moffat ve Mark Gatiss, Benedict Cumberbatch'i oyuncu kadrosuna seçmeden önce Cumberbatch'in Kefaret filmini izlemişler.Performansından etkilenip,harika bir Holmes olacağını düşünmüşler.
  5. İki başrol oyuncumuzun da Hobbit filminde rol aldığını bilmeyen yoktur herhalde.
  6. Sherlock bazen bir hafıza tekniği kullanıyor ve buna "Mind Palace" yani zihin sarayı diyor. Bu yazarların bulduğu bir sözcük ya da teknik değil. Uzun zaman önce antik Roma'da kullanılan belleğe yardımcı bir yöntem. Bunu uygulayan ve diğer uygarlıklara tanıtan ünlü misyoner Matteo Ricci'dir.
  7. Sherlock'un ebeveynlerini canlandıran oyuncular, Benedict'in gerçek anne ve babası.
3.sezon kamera arkası fotoğraflara devam edelim:





Ve 3.sezon'un en muhteşem ve en uzun fragmanı görücüye çıktı;

Vuhuuu :D


EDIT: Bu yazıyı Ekim 2013 gibi yazmıştım.Oyuncuların programları uyuşmadığı için 4.sezon 2016-2017 yılları arasında yayınlandı. Fakat ortalarda dönen kabus gibi bir söylenti var. Steven Moffat Sherlock'un geri dönebileceğini, Mark Gatiss ise oyuncuların programlarının uyuşmaması nedeniyle işin bir kabusa dönüştüğünü ve 5.sezonu olmaması gerektiğini söylemiş. En acısı 4.sezon finalinin bölüm adı "final problem." Diğer acı gerçek şu: İki oyuncunun da film çekimleri var. Şahsen özel bölüm bile yeterli diyebilecek kıvamdayız. Kaldı ki 5.sezon onaylansa dahi 2 yıl sonra ancak izleriz diye düşünüyorum :D Yani siz sherlock'u beklemeyin. Kitaplara devam.

Umarım bu küçük yazıcığı beğenmişsinizdir, hatam varsa affola :) Okuduğunuz için şimdiden teşekkürler, yorumlarınızı bekliyorum.