Son yazılar

26 Ocak 2016 Salı

2000'li ve 90'lı Yıllarda Dinlediklerim: Part 1

Uzun bir aradan sonra ilk postum; özledim mi bilmiyorum ama ben kızgınlıklarını, sevincini, kahkahasını yazmayı seven biriyim. Yazınca iyi hissediyorum :)




Aslında bu postu yazmadan önce bunun radyo programı halini yapmak istemiştim sonra vazgeçtim. Bugün size 90 ve 2000'li yılların popüler Türkçe ve yabancı şarkılarını tanıtacağım. Tanıtmak diyorum çünkü yeni gençlik çok bilmezler eskilerin ne kadar güzel ve naif olduğunu.Yani biz Ajdarsız bir nesildik Allaha şükür :)  Rabbim acımış, bizim nesle karıştırmamış onu :) 2000'lerde türedi o; sakin olun.90'larda bulaşsaydı; şimdiki genç, abla abi dediğiniz bireyleri bir düşünün; Aman Allah korumuş asdf

Yine de özleyenler varsa;


Şaka şaka asdfg




İlk önce okul anımla başlamak istiyorum; ben İzmit'te Mevlana ilköğretim okulunda okumuştum. Her sabah okula giderken simit arabası beklerdi okulun kenarında; yanında radyo gibi bişi ve her sabah istisnasız Levent Yüksel -sultanım çalardı. Birkaç sabah dikkatimi çekti hep aynı şarkı çalıyor. simit alma bahanesi yaklaştım fakat amacım o radyo gibi alete bakmak asdf Ben yaklaşınca şarkı bitti o aletin tuşlarına bastı ; "Dolanı dolanı dolaşıyorum, Mecnun gibi meyhaneleri " demeye başladı :)  İlk defa Mp3 çalar görmüş bile olabilirim :) Hatta belki de ses kayıt cihazıydı bilemiyorum :)


Kulun olayım, kölen olayım :)


Ve hayatımıza giren en güzel şarkılardan biri hatta önceden CNBLUE mu vardı işte böyle gruplar ilginçti bizim için; "Grup Lacin - Bekar Gezelim" Hadi itiraf edin.Sizde klibindeki gibi kafanızı yana yana savuruyordunuz değil mi? :D İstemsizce yapıyor insan; hatta ben yazarken yaptım, annem napıyon ya manyadın yine diye tersledi beni asdf 


Haydi kafalar hobaa :)


Los del Rio - Macarena>> 1994'te çıkmasına rağmen bizde, ben 4.sınıfa falan giderken hala meşhurdu bu şarkı hatta dansı bile. Bunun yüzünden ne elller ne kollar gördük dolaşan savrulan. Çok zorlu bir danstı canım :)



Dansını yapmak isteyenler varsa :)


Şimdiki ergenler bir garip; her şeyi abartıyorlar; biz de çok sıkı hayrandık bir zamanlar.2004'te Destiny's Child - Lose My Breath dinlerdik :) Onlar için din değiştirmeye ne bileyim onlar gibi davranmaya çalışmadık. Ergenliğim bile güzel olum ya. İçlerinden biri Beyonce he bilmeyenler varsa :P







Yıl 1996; kardeşimle ben; doğalgaz peteğinin önünde benim elimde kumanda, kardeşimde kolonya şişesi "Mustafa Sandal - Araba" söylüyoruz :) Biri bana dese ki; seni istediğin bir zamana yollamak istiyoruz; o peteğin önünde; Büşra'mla "Onun arabası var; özel mi özel" diye bağırarak şarkı söylediğim zamana göndersinler derim. Öyle bir his ki mutluluk nedir bilmezken mutluyduk o zaman, özledim :)  


Şimdi Rap bilmem ne deyince benden sorulur adfg Çok severim rapi hatta anlayabildiğim kadarıyla da söylerim (istek yapmayın sesi kötüdür :) )

2002 yılının altın eseri; hatta şöyle söylim; bazılarınız 8 mile filmini bilirsiniz; (filmin konusu:siyahların tarzı olan rap müzikte beyaz bir rapçi olan Jimmy'in (Eminem) saygı kazanmaya çalışırken verdiği mücadeleleri anlatır.) O filmin orjinal soundtrack'i ,Eminem'in "Lose Yourself" şarkısı  "En İyi Orijinal Şarkısı" dalında Oscar ödülü kazanmıştır.Yani ödül bile alan şarkıyı derya nasıl görmesin :P Gerçi Oscar eskidi ya; Leo'yu bile görmeyen Oscar'ı ben ne edeyim :P


Neyse boş verin; Türkçe altyazılısını izleyin; çok anlamlı, ince mesajlarda var şarkının içinde :) Eminem döktürmüş.


Başınızı öne arkaya yavaşca sallayın, sonra ritme karışın tamamdır :)

Bu şarkıyı eminim tüm karadenizliler sevmiştir. Yıl 2001 beyinler fıldır fıldır dönüyorkene; Davut Güloğlu Nurcanım kulağımıza pelesenk oldu :) Dilimize evet :) Karadenizli türkücünün neden havuzda kızlarla el kapmaca oynadığını bu yaşa gelmeme rağmen çözememiş olmama rağmen hala bu şarkıyı dinleyince gülümsüyorum. Korsan kaset işine bulaşmamı sağlayan bu şarkıyı saygıyla anıyorum. Hastaneden yatmıştım uzun süre; o hafta eve geldiğimden beri ilk defa pazara götürmüşlerdi beni; bana verilen parayla ilk korsan kasetimi almıştım :) ahaha ne mutlu anlatıyorum :)

Haydeee, ne oldu sana ne oldu böyle nerde o eski o taş fırın erkeği biranda oldun layt erkeği :) Layt ingilişçe ama biliyorsunuz yazıldığı gibi okunur :) 



Evet evet bu posta part 2 yapacağım; bende hikaye çok :)

Okuduğunuz için çok teşekkürler; umarım eğlenmişsinizdir :*